Doğru Mekanda Zaman Geçirmek

Şüphesiz gün içinde tüm insanlar yoruluyor. Herkesin hayatının dengesini kurmak için çabaladığı işler var. Bazılarımızın sırtına fazla yükleniyor işler, bazılarımıza ise daha az. Fakat bir gerçek ki herkesin hayatta kendine çizdiği bir yol var. Elbette yorucu bir yol. Fakat bu yorucu yolculukta zaman zaman kendimize vakit ayırdığımız mekanlardan bahsetmemek olmaz.

Herkesin kendini rahat hissettiği mekanlar vardır. Bu mekanlar bazen kalabalık bir ortamdır. Bazen de yalnızca kafanızı dinleyebileceğiniz bir yerdir. Çoğu zaman insanlar ortak bir şeyler paylaşabildikleri, kendilerini ait hissettikleri mekanlarda rahat ederler. Tabii günümüzde pek mümkün olmasa da imkansız değildir bu yerler.
Yeni açılan mekanlarda konsepte dayalı iç mimari çalışmaları da bununla alakalıdır. Örneğin pop müzik dinleyen birinin pop müzik konseptli bir mekana gitmesi doğal bir şeydir. Çünkü konsepte dayalı mekanlar insanların kendilerini oraya ait hissetmesini sağlayabilir. Ayrıca bu tür mekanlarda bulunan insanlar çevresindeki kişilerin de kendisi gibi olduğunu düşünerek kendini oraya ait, onlardan biri gibi görebilir. Diğer bir örnek de çok kitap okuyan birinin kitap kafeye gitmesi olabilir. Bu kişi bilir ki kitap kafeye genellikle kitap okuyan insanlar gelir. Bu kişi de kendini o mekana ait hissedecektir. Doğru mekanda zaman geçirmek bu diyebiliriz.

Bu tür konsepte dayalı, bazı zevklere ve türe dayalı mekanlar genellikle bu zamanda çok tutuluyor. Fakat buna karşın normal mekanların da boş kaldığını söyleyemeyiz. Bazı mekanlar da farklı özellikleriyle öne çıkabilir. Örneğin bu bir hizmet kalitesi olabilir. Ya da mekanın iç mimarisi, menüsü insanlara karşı mekanı çekici kılabilir.

Ankara’nın yükselen yıldızı Çayyolu bu kategoride zengin bir semt. Çayyolu mekanlar insanların birçok ihtiyacını karşılamak için hizmet veriyor. Ayrıca Çayyolu mekanlar değişen toplum kültürüne ayak uyduruyor, müşterilerine hitap etmek için çalışmaya devam ediyor.